Lise zamanlarıydı.
Lise 1 i iki defa okudum ben. Yani okudum dediysem takıldım
öyle.
Hiç kitap okuma alışkanlığım yoktu ki; bi de ders
kitaplarını açıp okusaydım. Metabolizmam buna izin vermiyordu yani.
Bigün bi arkadaşım; ‘Ozan kitap almaya gidicem, benimle
gelir misin?’ diye sordu. ‘Hay kitabını sikeyim’ diyerek, vardık kitapçıya.
O aradığı kitabı bulmaya çalışırken ben de her şeyden bi
haber, kitap okumaktan, kültür seviyesini geliştirmekten yoksun, gazeteleri
sadece resimlerine bakarak okuyan bi insan edasıyla tavaf ediyordum kitapçıyı.
Alt raflarda dikkatimi bi kitap çekti, böyle afili, hafif
kabartmalı, kapağında da tahtta oturan yeşil bi dev vardı. Elime aldım kapağını
inceledim, şöyle üstün körü sayfalarını çevirdim.
Arkasına dahi bakmadan; ‘alıyom la bu kitabı’ dedim
arkadaşıma.
Şaşırmıştı.
Velhasıl cebimdeki minibüs parası dahil hepsini kitaba
verdim.
(Bu arada kitabın adı ‘warcraft:büyük şef’ güzeldir tavsiye
ederim.)
‘Hey gidi be, okula gitmek için 5km yol yürücem, boru mu,
görüyon dimi lan neyim var neyim yok kitaba verdim’ dedim arkadaşıma.
‘Ya sikerim belanı, ne yürümesi var bende para’ dedi. ‘iyi’
dedim.
Vardık okula.
Hızlı adımlarla geçtim en arka köşedeki yerime. Öğretmenler
zili çaldı, ders matematikti. İmkanım olsa bi kaşık suda sikiverecektim zaten
o dersi, sevmiyordum. Açtım kapağını okumaya başladım, kafamı kaldırdığımda
ders edebiyattı.
O dersi de sevmiyordum, o dersin hocasından ötürü.
Gömüldüm tekrar kitaba.
Kitap okuduğumu gören arkadaşlarım hayretler içinde bakıyor,
nereden ne malzeme çıkarsam da bi itlik yapıp dersin huzurunu bozsam diye
düşünüyorlardı.
‘lan ozan kendine gel’ dedi yanımdaki. ‘sus sikerim ağzını’
diyerek tekrar gömüldüm kitaba.
‘lan ozan’ dedi yine. ‘ozanının amına koyim, noldu noldu
orospu evladı noldu’ dedim.
Kafamı kaldırdığımda edebiyatçı karı başımda dikiliyodu.
Kitabı elimden alıp kafama çarptı. Sövdüm.
…
Haftada 3 kitabı rahat bitiriyordum.
Bi gün babamın yanına gittim öğle arasında.
‘baba’ dedim. ‘ne parası?’ dedi. ‘kitap’ dedim.
(babamda ben kendimi bildim bileli benim kitap okumamı
ister, azcık bilgilenmemi isterdi. Öyleydi yani)
‘oğlum iyi misin amına koyim?’ dedi. ‘ya iyiyim, para ver
roman alcam’ dedim. Neyse çıkardı verdi parayı gittim bu sefer de metal
fırtınayı aldım.
Tekrar vardım okula, arkadaşlarımı sindirmiştim, artık bana
bulaşmıyorlardı. Bigün çok cesurca bi teklifte bulundum, ‘lan size de kitap
getireyim mi, yarak gibi oturuyonuz bari roman okuyun, sarar sizi seversiniz’
dedim. İlk afalladılar sonra kabul ettiler.
Velhasıl arka sıra tamamen sessiz ve huzurluydu.
Yalnız hocalar bundan memnun değildi. Ulan rahat bırakın
kitap okuyoruz işte amına koduklarım.
Bigün İngilizce hocası gelip tüm kitapları topladı. ‘hocam
şimdi kitapları aldınız; konuşsak, tepişip dursak daha mı iyi?’ diye sordum.
‘ders İngilizce, dersi dinliceksiniz’ dedi.
‘kitapları verin bari hocam’ dedim. ‘hayır’ dedi. Orospu
evladı vermedi kitapları.
Sonraki gün yeni kitaplarla karşılarındaydık yine.
Ders edebiyattı.
Hoca ağır ağır yaklaşıyordu. Geldi yaslandı duvara,
tahtadaki kıza bizi ima ederek ‘kızım biraz sesli anlat da arkadaşların da
duysun, öğrensin’ dedi.
Dayanamamıştım, bi anlık hışımla çıkıştım.
‘Hocam öğrenecek olsak dersinize girmeden de öğreniriz,
neyin kinayesini yapıyosunuz, istemiyoruz ki dinlemiyoruz’ dedim.
Tüm kitapları toplayıp velimi çağırdı.
Resmen okulda kitap okuyamıyorduk amına koyim. İroninin anasını
sikmiş, ölümü bekliyorduk.
Velimi çağırdı falan, bişey olmadı tabi. Babam da biliyordu
sevmediğimi. Anlatmıştım ona her şeyi.
İşin sonunda sınıfta kalıp okuldan atıldım. Yani o arka
sıranın hepsi atıldı.
Ama hiç bi pişmalığım olmadı.
En azından 4-5 kişiye kitap okuma alışkanlığı kazandırmış,
toplum için bi’şeyler yapmıştım.
Gerçi toplumun amına koyim.
Ve en büyük iyiliği de kendime yaptım.
O hocalarımı yolda gördüğüm zaman da selamlarım hep.
Gülümseyerek hem de.
‘Orospu çocukları’ der gibi ağzımı yana kaydırarak.
Uzun lafın kısası; ‘Okuyun. Ne olursa’
Yazilarinin hepsini bastan sona (tamam bu yalandi, sondan basa) okudum ve bazi yerlerinde eglendim güldüm, bazi yerlerinde 'adam cok hakli lan' dedim, bazi yerlerinde oturup üzüldüm. Sonuc olarak bu gece cektigim aciyi hafiflettin, beni uykusuz kilan seyleri unutmami sagladin anlik olsada. Ha sadece zaman harcama degildi, gercekten güzel yaziyorsun, sevdim. Keske daha cok yazsan. Kitap falan bile cikarabilirsin sen aslinda azmetsen. Bence bi düsün.
YanıtlaSilhayatını yazsan roman olur bebişim hll spr dvm .s
YanıtlaSil