29 Nisan 2013 Pazartesi

Özet Geçiyorum


Doğduğumda henüz herhangi bi yaşa mensup değildim. 
Akranlarım yoktu, nasihat kabul edecek yeti ve bünyemde. Çok mu mutluydum bilmiyorum ama ağladığımı söylerler.
Ben mutluluktan ağladığımı düşünüyorum.
Gerçi mutluluktan ağlayan insan gözümde orospu çocuğudur lakin daha bi yaşın içerisinde olmadığım için, bi sıkıntı arz etmiyordu.
Evet ağlamıştım.
Ağlamayarak doğumhanede dehşet saçsamıydım diye hayıflanmıyor da değilim hani.

Ağlamıyorum ve koca koca adamlar ağlamıyorum diye üzülüyorlar, bi düşündüm de ‘vay orospu çocukları’ demekten alıkoyamıyorum kendimi.
Tıp tarihine geçmek gibi kaygılarım olmadı hiç. Zamanında da olmamış.

Velhasıl büyüdük.

Büyüdük de ne oldu diye sordu arkadaşım. ‘pişman olduk’ dedim.
‘niye pişman olduk?’ dedi ardından, ‘yaşlanmak için çok erken olduğunu idrak ettiğimizden’ dedim bende.

Çay demledik.

Çay yaprağı kesmekten elleri nasır tutmuş kadınlar canlandı gözümde. Ardından vira bismillah diyerek sabah ayazında balığa çıkan balıkçılar, gecenin 3’ünde yattığı köhneden, çarşı meydanına gelip ayakkabı boyacılığı yapan kardeşler, demir dövmekten yüzü, gözü is olmuş yaşlı, başlı adamlar, ülkenin dış borçlarının ‘askere bir öğün yemek vermemekle kapanabileceği gerçeği’, akabinde gökyüzünde amaçsızca salınan polenler durdu gözümde.
Sonra ovuşturdum gözlerimi.

Gözlerimi açtığımda çay içiyordum. Dalmışım.

‘aşk da pişmalık be moruk’ dedi arkadaşım, ‘yoo’ diye çıkıştım hemen. 11 yaşında tattığım ilk aşkı unutmuyorum ve unutursam da en adi orospu evladıyım dedim.
Pişmanlıktan öte ‘keşkelerim var benim’
Keşke daha başka olsaydı, 2001 senesinden bu seneye kadar keşke demeseydim keşke.
Bıyık altından gülmeye başladı arkadaşım.
‘hayır lan, ne münasebet, tabii ki özlemiyorum. Hatırlamak özlemek değil ki hem. Ananı sikerim bak. Kinaye yapma bana’

‘tamam tamam’ dedi bıkkın bi surat ifadesi takınarak.

Ya çok uzattım sanırım.
Aslında başından beri şu cümleyi kursaydım, bunların hiç birini okumak zorunda kalmayacaktınız.
Hayatımızın özeti olarak nitelendirebiliriz de bu cümleyi aslında.

‘ağlıyoruz,
Saçmalıklar ve gerçekler arasında seçim yapabilmek için seviyoruz,
Dünyevi şeylerden bıkıyor,
Çay demleyip
Yüzleşiyoruz.
Sonra ne mi oluyor?

Yine ağlıyoruz.’


1 yorum: