23 Aralık 2012 Pazar

Sigara sağlığa zararlıdır, ZIKKIM İÇİN!




23 Aralık 2012
Pazar saat 21:12

Asosyalliğin vermiş olduğu yetkilere dayanarak güne gözlerimi 17:42de açtım. Götümün yosun bağlamasına her geçen gün şahit oluyor, tıp literatürüne çağ atlatacak saçmalıklar icra ediyordum. Ayna karşısına geçip sakallarımı saymak gibi şeyler.
Hiç tavsiye etmem ama, şu amına koyduğum hayatında beni benden alan yegane şeylerden biri de uyandıktan sonra, aç karnına sigara içmektir. Günün ilk sigarasıdır ve orgazm kadar haz verir.  
Yataktan çıkar çıkmaz mutfağa doğru o sigarayı içmek için emin adımlar atıyordum, içeri girdim, kaynayan çay suyunun dumanı, henüz pişmiş yemeğin üzerindeki kokusu ve bulaşıkları dizen annem karşıladı henüz açılmaktan aciz gözlerimi.
Kaşıklığın yanındaki sigara paketini açtım, bir de ne göreyim?! İçinde 2 dal kalmış, döndüm anneme; ‘Başka paket var mı anne?’, çok soğuk ve bir o kadar yüksek sesle; ‘YOK’ dedi.
Sanırım 3 saattir içmiyordu ‘bitmesin’ diye. Annem de öyle bakkala gitmez, etmez.
Babamın neden gidip almadığını soracaktım ki; baba olduğu ve evde hiyerarşinin hüküm sürdüğü aklıma geldi, sormaktan vazgeçtim.
Saat 21:00 da babam tok bir sesle; ‘GAK GİT SİGARA AL’ dedi. Aynada kendini gören kedi gibi zıpladım oturduğum yerde, çay, Mouse fırladı gitti amına koyim.
Saat olmuş akşamın 9’u, dışarısı göt kesiyor, yetim sikiyor, bakkal kapanmış, yatsıya hazırlanıyor babam kalkmış ‘BENZİNLİĞE GİT AMONO KODOĞOM’ diyor.
Ya Yeşilçam filmlerindeki babaya rest çeken genci mi oynamalıydım, ya da günümüz dizilerindeki ‘Elbette giderim babacığım’ diyen at suratlı, samimiyetsiz çocuğu.. Tabi ki de ‘At suratlı’ olanı, dışarısı yetim sikiyor oğlum benzinliğe gidip yarım saat üşümek var, bir de 1 hafta üşümek.
Neyse odaya gittiğim gibi Himalayalar’a tırmanacakmış gibi tam teçhizat giyindim, cüzdanı aldım ve doğru dışarı. Vücudumda görünen tek yer atkıyla, şapka arasındaki yüzüm ve ellerimdi. Soğuktan yanıyordum adeta.
Benzinliğe giden yol ıssız mı ıssız, tenha mı tenha.. İn, cin koysan top oynamaz, üzerine söver amına koyim o derece. Bi taraftan Miko’ya sövüyor, bi taraftan da 200m ilerde beliren eşgale bakıyordum. ‘ANANI AVRADINI SİKİYİM, ÇOCUK İKİ TANE KÖPEK GEZDİRİYOR, BİRİ ALMAN KURDU, DİĞERİ DE PITBULL’ koyun misali sıçıyordum. Adeta avrupanın koyunuydum, nereye, ne zaman sıçacağımı biliyordum yani. Pıtbull bana hızlı adımlarla geldi, koştu, durdu…
İnce bir sesle ‘Kardeşim bişe yapmaz dimi?’
‘Yok yok rahat ol, çakmağın var mı?’ diye sordu üzerine. Rahatlasam mı, sinirlensem mi bilemedim.  Soğuktan mıdır bilinmez titrek ellerim iç cebime gitti ve güç bela ateşledim çakmağı. ‘Bi sıkıntı var mı?’ diye sordu üzerine, ‘YA VUSLATININ MAZİSİNİ SİKTİĞİM EVLADI, ZATEN SİGARAM YOK, Bİ DE BU SOĞUKTA BENZİNLİĞE GİDİYORUM, 2 TANE İTİN ÜZERİME KOŞUYOR, SEN BANA ‘Bİ SIKINTI VAR MI’ DİYE SORUYORSUN, SİKTİR GİT BURDAN’ diyemedim tabiî ki, ‘Yoo, sigara işte, soğuk’ diyerek vedalaştık.
‘Allahım sen büyüksün yarebüllalemin, sen karşıma it köpek çıkarma, beni korkutma yarabbim’ diye dualar eşliğinde yoluma devam ediyordum. Güç bela attım kendimi benzinliğe, soğuktan ve günün yorgunluğundan mıdır bilinmez kasada duran amca, ‘Böyrün yeğenim, ne istediydin?’ dedi. ‘Vay amına koyim’ dedim. ‘2 Paket sigara, 4 nescafe, 1 tane de püskevit alcam’ dedim. Tekrar çıktım tükkandan.
Poşetin sol elimde olması, oluşan hava muhalefetleri sayesinde eş zamanlı soğuyarak, üşümeme sebep oluyordu. Bi taraftan da poşetten hışırtı gelmesin, köpekler duymasın diye sol kolumu sabit tutmaya çalışıyordum. Aptal gibiydim yani. Spastik gibi yürüyordum yolda.
Güç bela attım kendimi evin önüne.
Ulan zile basıcam elimi, kolumu oynatamıyorum amına koyim. En sonunda zile kafa attım. Gecenin vermiş olduğu karanlığa dayanarak bu özgüveni gösterdim, evet yaptım bunu.
Annem yarı açık gözlerle araladı kapıyı, Tetikçi 2 filminde arabadan fırlayan Ceysin Sitethımın ruh hali ve adrenaliniyle attım kendimi içeri.
Hemen ısınmak için peteğin yanına iliştim. Bıyıklarımdaki buzlar çözülmeye başladı ağır ağır.
Annem usulca yanaştı yanıma, ‘Ozan sana bişey söylicem ama sakin ol’ dedi.
Dedim ‘Yarra yedik, birine bişe oldu kalp krizi falan geçirdi’ içimden.
‘Noldu anne, söylesene noldu, bak elim ayağım titriyo söylesene’
‘Evde sigara varmış’ dedi.

O an o kadar sessizdi ki ev; bi karınca, bişe yürüse sesi gelirdi. O kadar sessizdi.
Kanım  10km/sn ile pompalanıyordu o an. Beybileyd Sabri edasıyla ‘ALLLAAAH’ diye zıpladım peteğin yanından, babam bi hışımla yanıma geldi, yerde yuvarlandığımı görünce, kulak dibime sağlam bi tokat asıldı. O andan itibaren şuurumu yitirmiştim, parmak uçlarımın soğukluğunu hissedebiliyordum sadece.

Gözlerimi açtığımda babam sigarasını pöfürdetiyor, annem çayını karıştırıyor, ben de battaniyeye akıttığım salyaya bakıyordum. Bu sefer Allah değil babam vermişti belamı.
Hem çük düşüren ayazında beni benzinliğe yollamış, hem de bayıltmıştı.
Amını vuslatını sikiyim böyle tiryakiliğin.
Sigara sağlığa zararlıdır, ZIKKIM İÇİN!

04:52 itibariyle son cümle mi de kurmuş bulunmaktayım.

2 yorum:

  1. :D Vay amk ya ozan harbi çok pis bir şey ya Allahtan öyle soğuk bir şehirde yaşamıyorum kfkfkgşgşxnn:D:D:D yazık baba sana

    YanıtlaSil
  2. çok değişik bir stilin var, yazın diğer blog yazılarıyla karşı karşıya gelseler diğer blog yazıları senin yazının karşısına secde eder müslüman olur, çizgini bozma.

    YanıtlaSil