12 Kasım 2011 Cumartesi

İnsanlıktan Çıkmak


Sene 99.
12 mart saat:13:38
 Günlük güneşlik bir hava. kuşlar böcekler ötüşüyor,sevişiyorlar.
Huzur içindeyim resmen.
baharın gelmesiyle gözümdeki kronik rahatsızlık baş göstermişti.
Toza,polene,güneşe,ota,boka her şeye alerjim vardı.eğer bunlardan biri gözüme değecek olursa yandığımın resmidir.3 saat boyunca açamazdım gözümü.ovuştura ovuştura kedi amcığına döndürürdüm orayı çünkü.
Kapı çaldı.gelen mahmut’tu. ”lan olum nerdesin hadi top oynıcaz daha” dedi.
“tamam lan patlama” diyerek giydim ayakkabılarımı ve aynı hızla çıktım sokağa.
İkişer taştan kaleler kuruldu ve maç başladı.
Mahallede öküz kazım vardı bizim. bildiğin öküzdü ahırdan çıkmazdı hayvan herif
[bkz:üzüm üzüme baka baka]önüne geleni deviriyor ortalığın anasını z.kiyordu.
Az kağuçuk topumuz patlamadı o hayvanın yüzünden.
Bir de ismet vardı.çok mülayimdi.hep eblek bi gülümsemeyle dolanırdı ortalıkta.
Omuzlarını devirir “pas verirmisin abi?” derdi.
Mahmut’un attığı pası kontrol ettim.ismet bizim takımdaydı topu ona atıp ileri gitmem lazımdı.birden kazım beliriverdi önümde istemsiz dine bağlanmıştım “eşhedüenlaaaa” diyerek attım topu.ne olduysa o andan itibaren oldu. Topu alan ismet hala aptal aptal gülüyor ve üzerine gelen dev kütleye(kazım’a) bakıyordu. Kazım tepiği koyduğu gibi ismet yapıştı iki seksen yere. Benim sinirler tavan yaptı “noluyo lan foyül var orda görmüyon mu adamı hayvan?” dedim. Kazım artık eski kazım değildi.sıyırdı maskesini ve godzilla artık karşımdaydı.yumruğu koyduğu gibi ismetin yanına yolladı beni.kendime gelip ayağa kalkığımda sağ gözüme geldiğini fark ettim yumruğun. “seni babama dicem ulan piç kurusu” diyerek kaçmaya başladım. Kazım o kağuçuk topa nasıl vurduysa, nasıl bir iman gücüne sahipse ibnenin evladı sol gözümden mıhladı beni, bu lafımın üzerine.
Artık iki gözümde kördü. Al pacino’nun kadın kokusunda başrol oyuncusu gibi hissediyordum kendimi.çocuklar göremediğimi anladılar ki “eyvah” varii sesler çıkartıyorlardı. “hii, amanın, abooov”..
O koca öküz, kazım kaçmaya başladı.puslu görüyordum sağa sola yalpaladım ilkin ardından kazım’ın sırtına bi yapıştım. Dedim “sen misin beni yakan!” “–ver Allah ver ver Allah ver!” diyemedim tabii ki. Kazım tuttuğu gibi yapıştırdı beni kaldırıma “ziktir lan” diyerek.
İnsanlıktan çıkmıştım. Gözlerim görmüyor, ayaklarım tutmuyor, belim kriko gibi bir aşağı bir yukarı sallanıyordu. Sinir katsayım artmıştı.
Tek çare buzdu o saatten sonra. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder